ABD ekonomisinde “yumuşak iniş” ihtimali yatırımcıların odağında kalmayı sürdürse de enflasyonla mücadelede Fed’in yol haritasına yönelik belirsizlikler artıyor.
Ülkede açıklanan makroekonomik veriler ve bilanço sezonunda büyük şirketlerin finansal sonuçlarından alınan olumlu sinyaller ekonomik aktivitenin güçlü kalmaya devam ettiğini gösterirken, bu durum enflasyonun öngörülenden daha yavaş güç kaybedebileceği ihtimalini öne çıkarıyor.
Bununla birlikte, ABD’deki başkanlık seçimlerinde iki adayın da kritik eyaletlerde birbirine oldukça yakın oy alacağına ilişkin anket sonuçları siyasi belirsizliği artırırken, piyasalarda risk iştahının günden güne güç kaybettiği görülüyor.
Söz konusu belirsizlikler dolar talebinin güçlenmesine neden olurken, satış baskısının enflasyon endişelerinin de yeniden öne çıktığı bu dönemde tahvil piyasaların da yansıdığı göze çarpıyor.
Dolar endeksi dün, 29 Eylül’de gördüğü 100,9 seviyesinden yaklaşık yüzde 4,5 yükselerek 30 Temmuz’dan bu yana en yüksek seviye olan 104,6’ya çıkarken, ABD’nin 10 yıllık tahvil faizi dün yükseliş eğilimini üst üste üçüncü işlem gününe taşıyarak yaklaşık 3 ayın zirvesi olan yüzde 4,26’ya ulaştı.
Para piyasalarındaki fiyatlamalarda ise Fed’in gelecek ay politika faizini 25 baz puan düşürmesine kesin gözüyle bakılmaya devam ederken, aralık ayında da faiz indirimi yapılacağına yönelik fiyatlamalar önemli oranda geriledi. Bankanın aralıkta faiz indirimi yapacağına ilişkin tahminler yüzde 65 seviyesine kadar gerilerken, geçen hafta piyasalardaki fiyatlamalarda aralık ayındaki faiz indirimine de kesin gözüyle bakılıyordu.
Öte yandan, dün açıklanan Fed’in Bej Kitap raporunda son haftalarda neredeyse tüm bölgelerde ekonomik faaliyette “çok az” değişiklik görüldüğü, enflasyonun ılımlı seyrini sürdürdüğü belirtildi.
Analistler, siyasi belirsizlikler, enflasyon endişesi ve Fed’in öngörülenden daha yavaş faiz indirme olasılığının piyasalarda fiyatlamaları zorlaştırdığını kaydederek, yatırımcıların en azından seçimler sonuçlanana kadar “bekle-gör” tutumunu takınabileceğini aktardı.
Bilanço takvimi de yoğun şekilde devam ederken, dün, ABD’li elektrikli otomobil üreticisi Tesla’nın geliri, bu yılın üçüncü çeyreğinde geçen yılın aynı dönemine oranla yüzde 8, karı da yüzde 17 arttı.
Altının ons fiyatı dün yüzde 1,2 değer kaybederek 2.715 dolardan günü tamamlarken, şu sıralarda önceki kapanışın yüzde 0,5 üzerinde 2.727 dolardan alıcı buluyor.
Brent petrolün varil fiyatı da dünkü kapanışın yüzde 0,6 üzerinde 75,4’ten işlem görüyor.
Öte yandan, dün Kanada Merkez Bankası, politika faiz oranını 50 baz puan düşürerek yüzde 3,75’e çekti.
New York Borsası’nda dün Dow Jones endeksi yüzde 0,96, S&P 500 endeksi yüzde 0,92 ve Nasdaq endeksi yüzde 1,6 değer kaybetti. ABD’de endeks vadeli kontratlar yeni güne karışık seyirle başladı.
Avrupa borsalarında dün negatif bir seyir hakim olurken, resesyon endişelerinin güçlü kaldığı bölgede bugün açıklanacak makroekonomik veriler yatırımcıların odağına yerleşti.
Bölge genelinde ekonomik aktivitenin yavaşladığına ilişkin sinyaller Avrupa Merkez Bankasının (ECB) politika alanını sıkılaştırsa da, Başkan Christine Lagarde dün yaptığı açıklamalarda veri odaklı karar almaya devam edeceklerini yineledi.
Tahvil piyasalarındaki satış baskısının Avrupa’da da etkili olduğu görülürken, dün Almanya’nın 10 yıllık tahvil faizi yüzde 2,339 ile 3 Eylül’den bu yana en yüksek seviyeye çıktı.
Para piyasalarındaki fiyatlamalarda ECB’nin aralıktaki toplantıda 25 baz puan faiz indireceğine kesin gözüyle bakılırken, 50 baz puan ihtimalinin de fiyatlamalara dahil olduğu görülüyor.
Bu gelişmelerle, dün Almanya’da DAX 40 endeksi yüzde 0,23, Fransa’da CAC 40 endeksi yüzde 0,5, İtalya’da FTSE MIB 30 endeksi yüzde 0,1 ve İngiltere’de FTSE 100 endeksi yüzde 0,58 değer kaybetti. Avrupa’da endeks vadeli kontratlar yeni güne ise karışık seyirle başladı.
Asya tarafında yeni işlem gününde Japonya hariç negatif bir seyir öne çıkıyor.
Bölgede, Çin ekonomisine yönelik endişeler atılan adımlara rağmen varlığını sürdürürken, bugün Japonya’da açıklanan veriler de ekonomik aktiviteye ilişkin soru işaretlerini beraberinde getirdi.
Buna göre, Japonya’da imalat sanayi, hizmet sektörü ve bileşik Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI) sırasıyla 49, 49,3 ve 49,4’e gerileyerek aktivitenin daraldığına işaret etti. Ülkede makina siparişleri de yıllık yüzde 6,4 geriledi.
Kapanışa yakın Japonya’da Nikkei 225 endeksi yüzde 0,2 yükselirken, Güney Kore’de Kospi endeksi yüzde 0,6, Çin’de Şanghay bileşik endeksi yüzde 1 ve Hong Kong’da Hang Seng endeksi yüzde 1,5 düştü.
Yurt içinde dün satıcılı bir seyir izleyen Borsa İstanbul’da BIST 100 endeksi, günü önceki kapanışa göre yüzde 1,4 değer kaybederek 8.714,69 puandan tamamladı.
Dolar/TL, dün yüzde 0,1 artışla 34,2844’ten kapanırken, bugün bankalararası piyasada önceki kapanışa paralel 34,2770’ten işlem görüyor.
Analistler, bugün yurt içinde Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) toplantı özeti, yurt dışında ise dünya genelinde imalat sanayi ve hizmet sektörü PMI başta olmak üzere yoğun veri gündeminin takip edileceğini dile getirerek, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 8.700 ve 8.500 seviyelerinin destek, 8.800 ve 8.900 puanın direnç konumunda olduğunu kaydetti.